Sosyal Medya

Manyetik Alan Tedavisi

Manyetik Alan Tedavisi

Manyetik Rezonans Stimülasyon Tedavisi (magnetoterapi) vücudun savunma sistemini güçlendiren, hücre yıkımını yavaşlatan, hücre yenilenmesini hızlandıran ve bu sayede vücudun kendi kendini iyileştirmesini sağlayan bir tedavi yöntemi ve bir yaşama biçimidir.

Manyetik Rezonans Stimülasyon Tedavisi (magnetoterapi) vücudun savunma sistemini güçlendiren, hücre yıkımını yavaşlatan, hücre yenilenmesini hızlandıran ve bu sayede vücudun kendi kendini iyileştirmesini sağlayan bir tedavi yöntemi ve bir yaşama biçimidir.

Bu yöntem hücrelerin yaşam kaynağı olan besin ve oksijenin karşılanmasına, hücreler üzerinde zehir etkisi yapan karbondioksit ve metabolizma atıklarının temizlenmesine yardımcı olarak, hücrelerin yenilenmesini hızlandırmaktadır.

Savunma sistemimizi güçlendirmekte ve vücutdaki (enerjiyi) dengeleyerek vücudun kendi kendini onarması için uygun bir doğal ortam oluşturmaktadır.

Magnoterapi, sağlıklı insanlarda fizyolojik uyum ve doğal dengeyi kurarak, vücut direncini yükseltip, yaşlanma sürecini geciktirmektedir. Hastalıklara karşı vücut direncini yükselterek koruyucu etkinlik gösterir.

Hücresel boyutta madde alışverişini olması gereken seviyeye çıkararak unutkanlığın kalkması, uyku düzeninin oluşması, zinde ve canlı hissediş, dikkat ve öğrenme gücünün artması, entellektuel kapasite de artış, çevresel faktörler ve stresin olumsuz etkilerinden arınma ile birlikte vücudun hastalıklara karşı bir bariyer ve direnç oluşturmasını sağlamaktadır.

Magnetik alan vücut dokularını uygun bir şekilde etkileyerek hücre zarlarının geçirgenliğini arttırır. Bu doğal metod aynı anda bir çok hastalığın tedavisinde başarılı bir şekilde kullanılmaktadır. Tedavide oldukça geniş bir uygulama alanı olması, kolay uygulanabilirliği, kolay bir metod oluşu ve yan etkisi olmaması, magnetoterapiyi oldukça önemli kılmaktadır. Yer kabuğunun doğal bir manyetizması vardır.

Bu manyetik etkileşim hücre zarlarında madde alışverişlerini mümkün kılar. Böylece bir fabrika gibi çalışan hücrenin, atık maddeleri ve toksinleri bünyesinden uzaklaştırarak su, besin maddeleri, oksijen ve gerekli mineralleri alarak işlevinin uygun bir seyirde ve canlılık içinde sürdürmesi mümkün olmaktadır.

Şehir hayatı, insanların toprakla temasını azalttığı gibi elektromanyetik kirlilik ortamı da doğal manyetik alanla olan temasları defektlere uğratmıştır. Maalesef, teknolojinin gelişmesi ile beraber cep telefonu dalgaları, televizyon ve radyo dalgaları, telsiz sinyalleri ve elektronik eşyaların yaydığı dalgalar atmosferimizi her gün biraz daha elektromanyetik kirliliğe maruz bırakmaktadır.

Kalp krizi yaşlarının 20′li yaşlara düşmesi, bağışıklık sistemlerinin çöküşü, sık hastalıklara maruz kalma, beyin hastalıkları sıklıklarında artışlar ve de kanser olgularında görülen tırmanış bu nedenlerle ortaya çıkmıştır.

200 Bin insan üzerinde bu suni manyetik alan tatbik edilerek araştırmalar yapılmış ve sonuçta bağışıklık sistemlerinin kuvvetlendiği, enerji dengelerinin normal ve doğal sınırında tutulduğu, hücrelerin kirli ve bulanık denizdeki balıklar gibi fonksiyon görmekteyken, berrak ve temiz denizdeki balıklar misali bir canlılık kazandığı tespit edilmiştir.

Böylece ‘’suni manyetik alan uygulama terapileri’’ (magnetoterapi) 1998 de modern tıp hizmetine sunulmuştur.

Dolayısı ile Magnetoterapi, sağlıklı insanlarda fizyolojik uyum ve doğal dengeyi kurarak, vücut direncini yükseltip, yaşlanma sürecini geciktirmekle birlikte bazı hastalıklarda da tedavi edici nitelikte etkin bir rol oynamaktadır. Bunu, vücudun kendi kendini onarması için uygun doğal ortamı oluşturarak başarmaktadır.

Laboratuar deneyleri ve klinik deneyimler manyetik alanın vücutta şu etki ve mekanizmalara neden olduğu sonuçlarını ortaya koymuştur: Vazodilatasyon(damarları genişleterek kan akışkanlığının düzenlenmesi), ağrı kesici aktivite, antienflamatuar(iltihap kurutucu)aktivite, spasmolitik(spasm çözücü) aktivite, iyileşme hızlandırıcı(hücre yenilenmesi etkisiyle) aktivite, anti ödem(ödem çözücü) aktivite, hormonal ve enzimatik süreçleri düzenleyici etki, hücre membranında(zarlarında) metabolik transferler ve hücre zarının fonksiyonlarının aktivasyonu, hücrelerin solunumlarının aktivasyonu(oksijen girişi,karbondioksit çıkışı)…

Herhangi bir hastalık,nitelik ve lokalizasyonu ne olursa olsun bölgesel veya genel olarak enerji eksikliğinden meydana gelmektedir. Ve mevcut hastalık, enerji durumunun iyileştirilmesi veya normal düzeye getirilmesi halinde ortadan kalkmaktadır. Bu, pasif kalan vücudu geçici yöntemlerle manipule etmek değil, aksine kendisine yardımcı olabilmesi için yapılan gerçek bir yardımdır.

Böylece vücudun kendisine ait iyileştirme gücüne bütünüyle yeniden etkinleşme olanağı verilmektedir. Bu etkinliği nedeniyle magnetoterapi, İnsan vücudunun üst düzey bir biyoritme ulaşmasını teşvik ederek, sporcu performansının artışı, tatil beldelerinde ve turistik çerçevede dinlenmenin optimum şekilde sağlanması, iş yerlerinde verim artışı, eğitimde öğrencilerin öğrenme kapasitelerinin arttırılması, yoğun iş temposunun gerektirdiği enerji ihtiyacının sağlanması, depresyon ve stresin olumsuz etkilerinin ortadan kaldırılması ve geniş yelpazede bir çok hastalığı aynı anda tedavi edebilmesi gibi amaçlarla yaygın olarak kullanım alanına girmiştir.

 Magnetoterapi, teknolojinin beraberinde getirdiği bu elektromanyetik kirlenme ortamının insan vücudunda oluşturduğu zararlı etkileri ortadan kaldırarak doğal ve kirlilikten arındırılmış bir ortam koşulu oluşturmaktdır.

Kaynak: http://www.otizmdunyasi.com/index.php/manyetik-alan-tedavileri/

Magnetik Alan Tedavisinin Tarihçesi

Magnetik Alan Tedavisi oldukça eski tarihlere uzanır.M.Ö.800 de yunanistanda magnetlerle ağrı tedavi ediliyordu.

*Çinde M.Ö. 200 de magnetoterapi uygulandı.

* M.S. 100 yılında persler gut ve adale spazmını magnet le tedavi ettiler.

* Mısır 100.000 lık magnet taşlar bulundu.

* Mısır da pramit ve mumyalar manyetik etkiye karşı korunmuşlardır.

* Mısır tanrıçası kleopatra güzellik ve gençlik için bir magnet taşıyordu.

* İsveç li dr paracelsus (1493-1541) magnetin iyileşmeye etkili oldugunu saptadı.

* 1600 da İngiliz doktor W.Gilbert dünyanın bir magnet oldugunu iddia etti ve magnetizma ile ilgili araştırmalar yaptı.

* 1700 de Mesmer magnetik iyileşme tıp literatürüne kazandırdı.

* Linus Pauling 2 kez Nobel ödülü kazanan bir araştırmacı olup, bir ödülü Hb nin magnetik özelliğini bularak kazandı.

* Aynı araştırmacı demirin hücre metabolizmasında rolünün önemli oldugunu, kanda demirin manyetik alan oluşturduğunu ve manyetik cihazların manyetik alanı ve akımı jızlandırdığını tesbit etti.

* Fransa , İngiltere , Kanada , ABD, Çin,Rusya , Hindistan ,da magnet le ilgili çalışmalar yapılmaktadır.

*Özellikle magnetlerin hücreleri,sinir sistemini,dolaşım sistemini nasıl etkilediği araştırılmaktadır.

*Kyouchi nakagawa [md] magnetizm konusunda çok önemli bir araştırmacıdır. K. Nakagawa dünyanın manyetik alanının azalmasının,elektronik cihaz kullanımının”manyetik deficiency sendromu oluşturarak bir çok hastalığa neden olduğunu ve kanser riskini artırdığını iddia etmektedir.

* Aynı araştırmacı “magnetik field deficiency syndrome” ve “magnetik treatment” adlı eserleri yazmıştır.

*Herhangi bir evde bulunan elektronik cihazların magnetik alanı dünyanın tabi manyetik alanının tam 16 kat arttıra bilmektedir.

*Evlerdeki demir ve çelik malzemeler magnetik alanı yüzde 50 ye varan oranlarda azaltabilmektedir.

Kaynak: http://www.drekmekcioglu.com/index.php/laser-tedavisi/9-hizmetlerimiz/manyetikalan.html